İstanbul’un Yeşil Cenneti Zekeriyaköy: Zekeriya Bey’in Mirası
İstanbul’un kuzeyinde, Karadeniz’e yakın bir konumda yer alan Zekeriyaköy, şehrin kalabalığından uzak, doğal güzellikleriyle dikkat çeken prestijli bir yerleşim bölgesidir. Sarıyer ilçesine bağlı olan bu mahalle, adını kurucusu olarak bilinen Zekeriya Bey’den almıştır. Zekeriyaköy, hem tarihi geçmişi hem de günümüzdeki modern yapısıyla İstanbul’un en gözde semtlerinden biri haline gelmiştir. Bu makalede, Zekeriyaköy’ün tarihçesini, Zekeriya Bey’in kim olduğunu ve bölgenin çeşitli özelliklerini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.
Zekeriyaköy’ün İdari Yapısı ve Coğrafi Konumu
Zekeriyaköy, İstanbul’un Avrupa yakasında, Sarıyer ilçesi sınırları içerisinde yer alan bir mahalledir. İdari olarak Sarıyer Belediyesi’ne bağlıdır. İstanbul’un merkezi bölgelerine olan mesafesi yaklaşık 25-30 kilometre civarındadır. Karadeniz’e yakın konumu sayesinde bölge, temiz havası ve doğal bitki örtüsüyle bilinir.
Zekeriyaköy’ün kuzeyinde Belgrad Ormanları, güneyinde Bahçeköy ve Sarıyer ilçe merkezi, doğusunda Demirciköy ve batısında Uskumruköy bulunmaktadır. Bölge, şehir merkezine göre daha yüksek bir rakımda yer aldığından, özellikle kış aylarında İstanbul’un diğer bölgelerine göre daha soğuk bir iklime sahiptir.
Zekeriyaköy’e ismini veren Zekeriya Bey Kimdir?
Zekeriyaköy’ün adını aldığı Zekeriya Bey, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında bu bölgede yaşamış olan bir Osmanlı subayı olarak bilinmektedir. Tarihi kaynaklara göre, Zekeriya Bey bu bölgeye yerleşmiş ve burada bir çiftlik kurmuştur. Zamanla çevresinde gelişen yerleşim, onun adını taşımaya başlamıştır.
Zekeriya Bey’in tam olarak kim olduğu ve hayatı hakkında detaylı bilgiler sınırlıdır, ancak bölge halkı arasında anlatılan rivayetlere göre, kendisi Osmanlı Ordusu’nda görev yapmış, askerlik görevinin ardından bu bölgeye yerleşerek tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya başlamıştır. Bölgenin verimli toprakları ve ormanlık alanları, Zekeriya Bey’in burada çiftlik kurmasını cazip kılmıştır.
Bazı kaynaklara göre Zekeriya Bey, Sultan II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) saray muhafızlarından biriydi ve emekliliğinin ardından bu bölgede kendisine bir çiftlik kurma izni verilmişti. Zaman içerisinde çiftliğin etrafında gelişen yerleşim, “Zekeriya Bey’in köyü” olarak anılmaya başlamış ve zamanla “Zekeriyaköy” adını almıştır.
Zekeriyaköy’ün Tarihi Gelişimi
Zekeriyaköy’ün tarihi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar uzanır. Bölge, başlangıçta küçük bir köy yerleşimiydi ve çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla geçinen aileler burada yaşamaktaydı. Osmanlı döneminde stratejik bir öneme sahip olmayan bölge, daha çok sultanın ve saray mensuplarının av alanı olarak kullanılmıştır.
- yüzyılın sonlarında Zekeriya Bey’in bölgeye yerleşmesiyle birlikte yerleşim daha da gelişmeye başlamıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1923’ten itibaren bölge, İstanbul’un diğer kırsal bölgeleri gibi yavaş bir gelişim göstermiştir.
1980’lere kadar nispeten ıssız ve gelişmemiş bir köy olan Zekeriyaköy, 1990’lardan itibaren İstanbul’un hızlı kentleşmesi ve merkezden uzak, doğayla iç içe yaşam alanlarına olan talebin artmasıyla birlikte önemli bir dönüşüm geçirmiştir. Bu dönemde lüks konut projeleri ve villalar inşa edilmeye başlanmış, bölge İstanbul’un elit kesiminin tercih ettiği bir yerleşim yeri haline gelmiştir.
2000’li yıllarla birlikte Zekeriyaköy’ün popülerliği daha da artmış, özellikle yüksek gelir grubuna hitap eden konut projeleri ve siteler bölgenin çehresini değiştirmiştir. Günümüzde Zekeriyaköy, İstanbul’un lüks konut alanlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Zekeriyaköy’ün Demografik Yapısı
Zekeriyaköy’ün demografik yapısı, son 30 yılda önemli bir değişim geçirmiştir. Eskiden tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin yaşadığı bir yer olan Zekeriyaköy, bugün daha çok üst-orta ve üst gelir grubuna mensup, eğitim seviyesi yüksek ailelerin tercih ettiği bir yerleşim bölgesidir.
Bölgede yaşayanların büyük çoğunluğu profesyonel meslek sahipleri, üst düzey yöneticiler, iş insanları, akademisyenler ve sanatçılardan oluşmaktadır. Ayrıca, İstanbul’da yaşayan yabancı diplomatlar, uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticileri ve zengin yabancı aileler de Zekeriyaköy’ü tercih etmektedir.
Zekeriyaköy sakinleri genellikle çevre bilincine sahip, doğal yaşamı seven ve şehrin gürültüsünden uzak, sakin bir yaşam tarzını benimsemiş kişilerdir. Bölgede komşuluk ilişkileri güçlüdür ve yerel topluluk etkinlikleri düzenlenmektedir.
Zekeriyaköy’ün Doğal Güzellikleri
Zekeriyaköy’ün en önemli özelliklerinden biri, zengin doğal güzelliklere sahip olmasıdır. Bölge, Belgrad Ormanları’na yakın konumuyla orman havasını teneffüs etme imkanı sunar. Çam, meşe ve kayın ağaçlarıyla kaplı tepeler, bölgenin doğal dokusunu oluşturur.
Zekeriyaköy’de dört mevsim farklı güzelliklere tanık olmak mümkündür. İlkbaharda çiçeklenen ağaçlar ve yeşillenen doğa, yazın gölgelik alanlar sunan sık ormanlık bölgeler, sonbaharda sararan yaprakların muhteşem renk cümbüşü ve kışın kar altında kalan manzaralar, bölgenin doğal güzelliklerini oluşturur.
Bölgede birçok yürüyüş ve bisiklet parkuru bulunmaktadır. Özellikle hafta sonları, İstanbul’un farklı bölgelerinden gelen doğa tutkunları, Zekeriyaköy ve çevresindeki ormanlık alanlarda yürüyüş yaparak temiz havanın tadını çıkarırlar.
Zekeriyaköy’ün Modern Yapısı ve Yaşam Tarzı
Günümüzde Zekeriyaköy, modern siteler, villalar ve lüks konutlarla dolu bir yerleşim bölgesidir. Bölgede çoğunlukla bahçeli, müstakil evler veya az katlı siteler bulunmaktadır. Yüksek duvarlar ve güvenlik sistemleriyle çevrili bu sitelerde, yüzme havuzları, tenis kortları, spor salonları gibi sosyal tesisler yaygındır.
Zekeriyaköy’de yaşam tarzı, doğayla iç içe ancak modern imkanlardan da faydalanan bir yapıdadır. Bölge sakinleri, şehrin karmaşasından uzak, sessiz bir ortamda yaşarken, aynı zamanda kaliteli eğitim kurumlarına, alışveriş merkezlerine ve restoranlara kolayca erişebilmektedir.
Zekeriyaköy’de birçok uluslararası okul bulunmaktadır. Bu okullar, bölgede yaşayan yabancı ailelerin çocuklarının eğitimi için tercih edilmekle birlikte, Türk aileler tarafından da rağbet görmektedir. Ayrıca, bölgede çeşitli kuruluşlar tarafından işletilen anaokulu ve kreşler de mevcuttur.
Zekeriyaköy Merkez’de bulunan alışveriş alanı, bölge sakinlerinin günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri mağazaları, kafeleri ve restoranları barındırmaktadır. Bölgede ayrıca organik ürünlerin satıldığı pazarlar ve butik mağazalar da bulunmaktadır.
Zekeriyaköy’ün Gelecekteki Beklenen Gelişimi
Zekeriyaköy, İstanbul’un gelişim planları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bölgenin doğal güzelliklerinin korunması ve sürdürülebilir bir gelişimin sağlanması için çeşitli projeler yürütülmektedir. Özellikle çevre dostu yapılaşma ve yeşil alanların korunması konusunda hassasiyet gösterilmektedir.
Gelecekte, Zekeriyaköy’ün İstanbul’un en prestijli semtlerinden biri olmaya devam etmesi beklenmektedir. Bölgenin ulaşım olanaklarının geliştirilmesi ve sosyal donatılarının artırılması planlanmaktadır. Ancak, bu gelişim sürecinde doğal dokuya zarar verilmemesi ve bölgenin özgün karakterinin korunması da hedeflenmektedir.
Zekeriyaköy ve Zekeriya Bey hakkında aklımızda kalması gerekenler:
Zekeriyaköy, İstanbul’un kozmopolit yapısı içerisinde doğal güzellikleri ve sakin yaşam tarzıyla öne çıkan özel bir yerleşim bölgesidir. Adını aldığı Zekeriya Bey’in mirası, günümüzde modern bir yaşam alanına dönüşmüş olsa da, bölgenin ruhunda hala geçmişin izlerini görmek mümkündür.
Sarıyer ilçesine bağlı olan ve Sarıyer Belediyesi’nin hizmet verdiği Zekeriyaköy, İstanbul’un karmaşasından uzak, doğayla iç içe bir yaşam sürmek isteyenler için ideal bir seçenektir. Üst düzey eğitim kurumları, modern alışveriş olanakları ve sosyal tesisleriyle şehir hayatının tüm avantajlarını sunarken, aynı zamanda ormanlık alanları ve temiz havasıyla da doğal bir yaşam alanı sağlamaktadır.
Zekeriyaköy, geçmişten günümüze taşıdığı değerler ve gelecekte sunacağı imkanlarla, İstanbul’un en özel semtlerinden biri olmaya devam edecektir. Zekeriya Bey’in kurduğu küçük köy, bugün İstanbul’un elit kesiminin tercih ettiği, uluslararası bir üne sahip bir yerleşim bölgesi haline gelmiştir. Bu dönüşüm süreci, İstanbul’un modern tarihinin de bir yansıması niteliğindedir.
